Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi Usul ve Pratik
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin denizlere ilişkin ayrıntı düzenlemeleri barındırması ve Sözleşmeye daha çok devletin katılımın arzu edilmesi nedeniyle tek bir münhasır ve zorunlu yargı mekanizması belirlenmemiştir. Bu sebeple, Sözleşme’de devletlerin seçebileceği dört yargı merci mevcuttur. Bu dört yargı merciinden biri olan Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi; Sözleşme ile ilk kez kurulmuş olup uluslararası deniz hukukunun en önemli mercilerinden biridir. Deniz hukuku kurallarının tespiti ve geliştirilmesinde de önemli rol oynayan Mahkeme, deniz hukuku içtihatları konusunda da gün geçtikçe güçlü bir konuma geçmektedir.
1996’dan bu yana 26 yıldır görev yapan Mahkeme, 29 deniz hukuku uyuşmazlığını ele almıştır. Mahkeme’ye ilk yıllarında sadece münhasır yetkilerine dair başvurulsa da son yıllarda esasa ilişkin uyuşmazlıkların da sunulduğu görülmektedir. Yeni kurulmuş olan, herhangi bir içtihadı mevcut olmayan bir yargı merciinin uluslararası toplumun güvenini kazanmasının zaman alması kaçınılmazdır. Ancak günümüzde Mahkeme’nin ortaya koyduğu içtihatların deniz hukukunun gelişimine ve deniz hukukuna ilişkin kavramların açıklığa kavuşturulmasına büyük katkı sağladığı ifade edilebilir.
Bu nedenle, konuya ilişkin tartışmaların yoğun olduğu ve Türk literatüründe boşluğun olduğu bir dönemde, 2016 yılında, o sırada Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Araştırma Görevlisi olan ve Marmara Üniversitesi’nde doktorasını yapan Hilal Cecanpınar’ın, doktora tezini Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi konusunda ve danışmanlığımda yazma isteği bende büyük bir memnuniyet ve heyecan uyandırdı. Uluslararası Deniz Hukuku Mahkemesi konusunda doktora tezi yazmak meşakkatli ve yoğun bir çalışma sürecini göze almayı gerekli kılmıştır. Ancak Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk kürsüsünün ilk araştırma görevlisi olan Hilal Cecanpınar bu süreci yoğun ve titiz bir çalışma ile aşmış ve elinizdeki eseri ortaya çıkarmıştır. Hilal Cecanpınar, bu çalışmasında, Mahkemeyi yapısal açıdan incelemiş, akabinde Mahkemenin karmaşık yargı yetkisini son derece anlaşılır şekilde ortaya koymuştur. Son olarak, Mahkemenin uyuşmazlıkları çözümlerken uyguladığı usul kurallarını inceleyerek, işleyiş mantığını örnek kararlar eşliğinde sade bir şekilde değerlendirmiştir.